Hasan Boğuldu Efsanesi Kazdağlarının en önemli hikayelerinden biridir.
.
Hasan ve Emine- Bir Aşk Hikayesi
Kaz Dağları’nın zirvesinde Beyoba Köyü’nün güzel kızı Emine; ürettiği süt, bal, peynir, tereyağı gibi ürünleri beş saatlik bir yürüme mesafesiyle dağdan inerek pazara getirip satarak ailesinin geçimini sağlardı. Ova Köyü’nden yakışıklı Hasan da aynı şekilde, aynı pazarda sebze ve meyve satmaktadır. Emine ve Hasan bu pazarda tanışır ve birbirlerine aşık olurlar. Hasan Boğuldu efsanesi de böyle başlamaktadır.
Hasan’ın Büyük Aşkı
Hasan ve Emine birbirlerine duydukları büyük özlemi bitirmek için evlenmeye karar verirler. Emine’nin ailesi ise damat adaylarının ovada yetişmesi nedeniyle bu karaka karşı çıkar. Hasan’ın Yörük hayatına dayanamayacağını düşünürler. Hasan Boğuldu hikayesinin hüzünlü kısmı da böylelikle efsaneye eklenmiş olur.
Hasan’ın Ağır Sınavı
İki gencin birbirleriyle evlenmeye kararlı olduğunu gören aile, Hasan’ın gücünü sınamak için bir sınavdan geçmesini şart koşar. Kırk kiloluk (ya da kırk okka ~60 kilogram) bir tuz çuvalını beş saat mesafedeki Kazdağları’nın zirvesine yakın bulunan obaya sırtına alıp çıkarabilirlerse; Emine ile evlenmesine izin verilecektir.
Kırk Kilo Çuval
Kırk kilo tuz çuvalını sırtlayıp Emine ile birlikte yola düşen Hasan, beş altı kilometre sonunda yavaşlamaya, yorulmaya başladığından dolayı dizlerinin bağları da çözülmektedir. Ova genci olan Hasan, nazik ve ağır işlerden uzak yetiştiği için yüke dayanamaz. Bulunduğu yere yığılır kalır.
Emine ise her şeyden habersiz bir şekilde sevgilisinin arkasında olduğunu düşünür ve yürümeye devam etmektedir. Köye vardığında arkasında sevdiği adamı göremeyince geriye döner ve onu aramaya başlar. Hasan’a hediye ettiği yazmanın gölette yüzdüğünü görünce boğulduğunu düşünür ve kendini yazmasıyla bir çınar ağacına asarak intihar eder.
Zamanla dalları Hasan’ın boğulduğu gölete uzanan Çınar, Emine Çınarı; gölet ise Hasan Boğuldu göleti olarak adlandırılarak o ölümsüz aşkın izini günümüze kadar taşır.